“İman eden erkekler ve kadınlar, birbirlerinin velisidirler. Onlar iyiliği emreder, kötülükten menederler.” (Tevbe, 71)

FRANSIZCA KONUŞAN SEVGİLİNİZ SİZE MEKTUP GÖNDERİRSE…


 

بسم الله الرحمن الرحيم

Rahmân ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla…

Şimdi bir kıza sırılsıklam âşık olduğunuzu düşünün… Öylesine âşıksınız ki, onsuz bir hayat yaşamayı hayal dahi edemiyorsunuz. Geceniz, gündüzünüz hep onun sevgi ve özlemiyle geçiyor. Ama ortada bir sorun var. Âşık olduğunuz bu kız “Türk” değil, bir başka ülkeden örneğin Fransa’dan. Ve Türkçe konuşmayı hiç bilmiyor. Şimdi, bu kızın Fransızca olarak size bir mektup yazdığını düşünün. Sevdiğinizi söylüyorsunuz ve sevgiliniz tarafından Fransızca bir mektup alıyorsunuz, Ne yaparsınız?

Sizin yerinize ben cevap vereyim. Ben böyle bir pozisyonla karşı karşıya kalsam hemen bir tercüme bürosuna gider ve “Sevgilim bana ne diyor?” sorusuna cevap bulmak için belirli bir meblağ karşılığında mektubu tercüme ettiririm. Hatta ben bunu sevgilim için değil, değer verdiğim yabancı bir dostum için bile yaparım.

Sizde aynı şeyleri yaparsınız herhalde?

İşte burada hemen şu soruları sormamız gerekmektedir:

Allah en yüce sevgili değil mi?

Onun gönderdiği mektup (Kur’ân), birkaç lira verilip satın alınmaya ve okunmaya değmez mi?

Çok basit bir insan için bile bu fedakârlığı yapan, ama en yüce sevgili için böylesi bir işe tenezzül dahi etmeyen bir insanın sevgisinde samimi olduğundan söz edilemez her halde?

Böylesi bir sevgi yalancı bir sevgi değil de, ya nedir?

Bir kadından gelen mektup için heyecanından yerinde duramayan bir âşık, neden “en yüce sevgilim” dediği Rabbinden gelen mektubu okumak için aynı heyecanı hissetmiyor?

Bir kadından gelen mektup için bilmem ne kadar para veren, ama Rabbinden gelen mektup için birkaç lira vermekten geri duran bir insan nasıl olur da “Allah’ı seviyorum” diyebilir?

Bu sevgide yalancılık olmaz mı?

Gerçi bu gün Kur’ân meali için çeviri yaptırmaya gerekte yok; zira şu an için Türkiyede 185 Kur’ân çevirisi var ve bu rakam her geçen gün daha da artmakta.

Böylesi bir kitap için para vermeye de gerek yok; çünkü hemen hepimizin evinde bir Kur’ân çevirisi vardır. Haydi diyelim ki yok; önemli değil şu an itibariyle her kitapçı da 1 liraya Kur’ân çevirileri var. Hem de iki renkli ve güzel baskılı!

Bununla birlikte Rabbimizden gelen kitabı elde etmek için onlarca lira harcasak ne olur? Bu paralar hiç boşa gitmiş sayılır mı?

Evet, bu örnek üzerinde hepimiz düşünelim ve sevgilimize verdiğimiz değeri Rabbimize veriyor muyuz, kendimizi hesaba çekelim.

 

 

İbrahim Gadban

 

Okunma Sayısı:2583