“Andolsun, onlara (müşriklere): “Göklerle yeri kim yarattı?”diye sorsan, onlar elbette: “Allah” diyeceklerdir.” (Lokman/25)
بسم الله الرحمن الرحيم
Rahmân ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla…
“Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah’a isnad ederler. En güzel sonuç (cennet) kendilerininmiş diye de dilleri yalan uyduruyor. Hiç şüphe yok ki onlara cehennem vardır ve onlar oraya en önde sokulacaklardır.” (16/Nahl, 62)
Bir evinizin olduğunu düşünün… Oranın her şeyi sizin sorumluluğunuz altında. Ev hakkında ki her şeye siz karışıyor, oranın idare ve yönetimini siz sağlıyorsunuz. Evin boyasından tutunda döşenmesine kadar her şey, sizin emriniz ve zekiniz uyarınca düzenlenmiş… Derken birileri sizin evinize geliyor ve evin idaresine dair koymuş olduğunuz kuralları ve zevkinizi hiçe sayarak:
* “Kardeşim bu niye böyle?”
* “Bu böyle olmaz!”
* “Bu rengi değiştirmelisiniz”
* “Bu mobilyaların yerleri iyi değil”
* “Bunu şöyle yapmalısınız”
* “Şunu şöyle yapmalısınız” şeklinde söz söylüyorlar.
Allah için söyleyin, birilerinin sizin ev idarenize veya ev zevkinize karışmasını ister ve buna razı olur musunuz? Sadece siz değil, her halde yeryüzünde ki insanların hiçbirisi, −bir istisna olmaksızın− birilerinin kendi ev idare ve yönetimine karışmasını, müdahale etmesini ve orada söz sahibi olmasını asla istemez. Böylesi bir müdahale onları rahatsız eder.
Ve yine siz, böylesi densiz konuşan birisine:
“Sana ne kardeşim, evin sahibi sen misin? Sen de kim oluyorsun? Bu ev benim. Bu mülk bana ait. Dilediğim renge boyar istediğim şekilde döşerim. Sana mı soracağım?” demez misiniz?
İnsanlar kendileri için hoşlanmadıkları, sevmedikleri ve asla razı olmayacakları şeyleri −maalesef− Allah’a nispet edebiliyorlar. Kendi mülkleri olan evlerine dışarıdan hiçbir müdahaleyi kabul etmedikleri halde, Allah’ın mülkü olan yeryüzüne ve oranın idaresine Allah’tan başkalarının müdahale etmesini, Allah’a rağmen orada söz söylemelerini, oranın yönetim ve idaresini Allah’tan başka birilerinin üstlenmesini hoş karşılayabiliyorlar!
Hatta bırakın hoş karşılamalarını, bunun böyle olması gerektiğini her fırsatta dile getiriyor ve buna bütün güçleriyle destek veriyorlar!
Yaptıkları bu küstahlık yetmezmiş gibi, birde Allah’ın, cenneti onlara vereceğini, kendilerinin inşâallah cennet ehlinden olduğunu, söylüyorlar!
Bu onların uydurageldiği, zannettiği, hakikati olmayan koca bir yalan!
Hem Allah’ın arzında yaşayacaksın, hem de Allah’tan başkalarının orada söz sahibi olmasını isteyecek ve destekleyeceksin! Sonra birde utanmadan: “Allah bizi cennetine koymazsa şu komünistleri mi koyacak?!” diyeceksin…
Vallahi mesele öyle basit değil.
Allah’tan başka birilerine egemenlik ve hâkimiyet hakkı verdiğin, Allah’ın arzında onları da söz sahibi kıldığın, Allah’ın emir ve yasaklarına rağmen onların emir ve yasaklarını dikkate aldığın halde utanmadan birde cennet beklentisi içerisinde olman büyük bir aldanma, inanılmaz bir yanılgıdır!
Üstte zikrettiğimiz ayetin son kısmı, böylesi insanların −bırakın cennete girmesini− cehenneme ilk olarak girecek güruhun bunlar olacağını açıkça beyan ediyor.
Cehenneme ilk girecek olanlar…
Yani kendi evine babasını bile karıştırmadığı halde, Allah’ın arzına birilerinin karışmasını isteyen…
Yani kendi evinde bir başka insanın söz söylemesine rıza göstermediği halde, Allah’ın arzında müstekbir tağutların söz sahibi olmasından razı olan…
Yani kendi iş yerinde sadece kendisinin sözünün dinlenmesini istediği ve en yakını bile olsa bir başkasının orada tek bir kural koymasına dahi tahammül edemediği halde, Allah’ın mülkü olan şu topraklarda kendisi gibi aciz insanların, yarın ne olacağını bilemeyen zavallıların, bu gün “güzel” dediğine yarın “kötü” diyebilen basit kimselerin Allah’ın kitabına aykırı kanun ve kural koymasına seslenmeyen kimseler…
Evet, işte bunlar cehenneme ilk girecek olanlardır. Bunlardır kendileri için hoş görmediklerini Allah için hoş görenler.
Allah’ım! Sen bizleri bunlardan etme!
Sen bizleri, Sana rağmen söz söyleyen, Sana rağmen tercih yapan ve Sana rağmen hüküm verenlerden eyleme!
Bunları seven ve bunlara “eyvallah” diyenlerden de kılma bizleri ya Rab!
“Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah’a isnad ederler. En güzel sonuç (cennet) kendilerininmiş diye de dilleri yalan uyduruyor. Hiç şüphe yok ki onlara cehennem vardır ve onlar oraya en önde sokulacaklardır.” (16/Nahl, 62)
Ve’l-hamdu lillâhi rabbi’l-âlemîn…
Faruk Furkan