“(O gün) Peygamber: “Rabbim! Benim kavmim şu Kur’an’ı terk edilmiş bir şey hâline getirdi” diyecek.” (25/Furkan, 30)
Uyeyne b. Hısn radıyallahu anh, Müellefe-i Kulub’tan, yani kalpleri İslam’a ısındırılarak dine girenlerden biri idi. Bir ara Medine’ye gelip yeğeni Hurr b. Kays’a misafir olmuştu. Bu zat, huyu ve ahlakî yapısı itibariyle Sahabe içerisinde kendisiyle anlaşılması oldukça zor olan kimselerdendi. Yeğeni Hurr b. Kays radıyallahu anh ise, onun tam tersine muhteşem bir ahlâka sahipti ve ilmî yeteneklerinden dolayı genç yaşına rağmen Hz. Ömer’in istişare heyetine katılmayı başarabilmişti. Onun bu konumu nedeniyle Uyeyne b. Hısn, yeğeni Hurr b. Kays’a:
—Yeğenim! Senin halife yanında önemli bir yerin vardır. Beni kendisiyle görüştürsene, dedi.
Hurr radıyallahu anh da onun ne yapacağını hiç düşünme-den Hz. Ömer’den izin aldı. Uyeyne Ömer radıyallahu anh’ın yanına girince:
—Ey Hattâb’ın oğlu! Allah’a yemin ederim ki sen bize fazla bir şey vermiyor, aramızda da adaletle hükmetmiyorsun, dedi.
Bu söz Hz. Ömer’i oldukça öfkelendirdi ve sırf bu sözün-den dolayı Uyeyne’nin üzerine yürüyüp onun canını yakmak istedi.
Tam o arada Hurr b. Kays devreye girdi ve:
—Ey mü'minlerin emiri! Allah, Peygamberine “Af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir” (7/A‘raf, 199) buyuruyor. Benim bu amcam da câhillerdendir, dedi.
Hurr radıyallahu anh bu âyeti okuyunca Hz. Ömer, öfkesine hâkim oldu ve Uyeyne’yi cezalandırmaktan vazgeçti. Çünkü Ömer radıyallahu anh, ALLAH'IN KİTABI KARŞISINDA ANINDA DURURDU/Kitabın emirleri karşısında titizlikle amel ederdi. (Buhârî, 4642)
ACABA BİRİLERİ BİZE "ALLAH ŞÖYLE BUYURUYOR" DEDİĞİNDE BİZ DE ÖMER radıyallahu anh GİBİ HEMEN DURUP, AYETİN GEREĞİNİ YAPABİLİYOR MUYUZ?