(Allah'ım!) Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz.(Fatiha-5)
بسم الله الرحمن الرحيم
Rahmân ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla…
Şirk, herhangi bir ibadeti Allah’ın dışında veya Allah ile beraber bir başka varlığa yapmak demektir.[1] Allah, tüm günahları –tevbe etmeksizin– dilerse affedeceğini bildirmişken şirki kesinlikle affetmeyeceğini söylemiştir. Allah, şirkin affını tevbeye bağlamış ve bu cürümden tevbe etmeyenleri ebedî azap ile uyarmıştır. Rabbimiz şöyle buyurur:
“Doğrusu Allah, kendisine şirk koşulmasını affetmez. Ondan başkasını da dilediğine bağışlar. Allah’a şirk koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur” (Nisa, 48)
Şirk koşan kimse hangi salih ameli işlerse islesin kendisinden asla kabul edilmeyecek ve önceden yapmış olduğu ameller tamamen boşa çıkacaktır. Rabbimiz şöyle buyurur:
“Eğer onlar (peygamberler) dahi şirk koşsalardı, yaptıkları her amel boşa giderdi.” (En’am, 88)
“Andolsun, sana ve senden öncekilere vahyolundu ki: Eğer şirk koşarsan, yemin olsun ki amelin boşa çıkar ve muhakkak zarar edenlerden olursun.” (Zümer, 65)
Şirke düşmüş bir insanın –tevbe etmediği sürece– affedilmesi mümkün değildir. Eğer bu şekli ile ölürse kesinlikle cehenneme gider ve orada ebedi kalır. İmam Nevevî der ki:
“Tevhid üzere ölen birisi ne kadar günah işlemiş olursa olsun cehennemde asla ebediyen kalmayacaktır. Aynı şekilde küfür üzere ölen biriside ne kadar sahih amel işlemiş olursa olsun asla cennete giremeyecektir. Bu açıklama Ehl-i Sünnetin mesele hakkındaki görüşünü kapsamlı bir şekilde özetlemektedir...”[2]
Bu hakikatin bu şekliyle bilinmesi zorunludur. Binaen aleyh, bir kimse eğer şirk koşmuş olarak Allah’ın huzuruna giderse onun bağışlanacağını ümit etmek ayet ve hadislere muhalefetin yanı sıra duygusal bir temennide bulunmaktan başka bir şey değildir.[3]
Faruk Furkan
[1] Şirkin tanımı, kısımları ve zararları hakkında ilerleyen bölümlerde detaylı bilgi verilecektir. Oraya müracaat edilebilir.
[2] İmam Nevevî, “Şerhu Sahîhi Müslim”, 1/175.
[3] Bu gün bazı cahiller sırf elektriği bulmasından dolayı Edison’a rahmet okumakta ve Allah’tan onun için bağışlanma dilemektedir. Oysa Edison genel kanıya göre Allah’ı kabul etmeyen ateist birisidir. Onun ateist olduğunu bile bile rahmet okumak veya Allah’ın onu affedebileceğine inanmak –Allah korusun– kişiyi küfre sokmaya yeterlidir. Bu ve benzeri yanlışlardan halkı sakındırmamız ve Allah’ın müşrik kimseleri asla affetmeyeceğini onlara bildirmemiz gerekmektedir.