“Onlar öyle erlerdir ki, ne ticaret ne alışveriş kendilerini Allah’ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoymaz. Ve onlar, kalplerin ve gözlerin (dehşetten) allak bullak olacağı bir günden korkarlar.” (24/Nûr, 37)
بسم الله الرحمن الرحيم
Rahmân ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla…
Allah’ın kitabı Kur’ân’ı okuyan, anlamaya çalışan ve öğretilerini hayatında yaşamaya çalışan kimseler −her ne kadar fakir, ekmeğe muhtaç ve zor durumda olsalar da− huzur, neşe ve mutluluk içerisinde bir hayat süreceklerdir. Buna mukabil Allah’ın kitabını okumayan veya okuyup anlamak için çaba sarf etmeyen ya da onun öğretilerini hayatına geçirmeyen kimseler ~her ne kadar zengin, varlıklı ve hiçbir şeye muhtaç olmayan bir pozisyonda olsalar da~ zor, sıkıntılı ve huzursuz bir hayat yaşayacaklardır. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
“Her kim de benim zikrimden (Kur’ân’dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır.” (20/Tâhâ, 124)
“Erkek veya kadın, kim mü’min olarak iyi iş işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.” (16/Nahl, 97)
“Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah, inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir.” (6/En’am, 125)
Bu gün bu hakikate şahit olmaktayız. Etrafımızda nice fakir, ama Rabbine kul olan insanlar var ki etrafına neşe ve huzur saçmaktalar. Öte yandan zengin olup maddi hiçbir sıkıntısı olmayan öyle insanlar mevcut ki, dünyadan bezmiş, hiçbir şeyden zevk almamakta ve adeta iflas etmiş birisi gibi huzursuz bir hayat yaşamaktalar.
Sizde etrafınıza bir bakın! Benim söylediğim bu sözler doğru mu yanlış mı?
Gerçektende Kur’ân’ı yaşayanlar huzurlu, Kur’ân’dan yüz çevirenler huzursuz değil mi?
İnsanların genelinde hayattan nefret etme, bir bıkkınlık ve bir bezginlik yok mu?
İnsanlar paraları olmasına rağmen neden dünyadan zevk alamıyorlar?
Neden durumları iyi olduğu halde kendilerini içkiye ve benzeri kötü alışkanlıklara mahkûm ediyorlar?
Neden intiharların ve cana kıymaların sayısı her geçen gün artıyor?
Acaba insanlar niçin boşanıyor ve huzurlu bir aile hayatı yaşayamıyorlar?
Yuva, bir zamanlar insanlar için mutluluğu simgeliyor ve insanlar dışarıda bunalınca evlerine giderek huzuru arıyordu. Acaba şimdi ne oldu da bu mutluluk yeri adeta bir zindana dönüştü?
Bu ve benzeri soruların cevabı belli: Kur’ân’ı yaşamaktan yüz çevirdik, Allah bizden huzuru aldı!
Allah Ebu Hureyre’ye rahmet etsin. Bu hakikati ne de güzel idrak etmiş! O, şöyle demiştir:
“Herhangi bir evde Kur’ân okunursa, şeksiz ve şüphesiz o ev (mânen) aile efradı için genişler, hayrı çoğalır, oraya melekler dolar ve şeytanlar kaçar. İçinde Kur’ân okunmayan ev ise, aile efradı üzerine daralır, hayrı azalır, melekler oradan çıkıp şeytanlar dolar.”
İbrahim Gadban